Usta ekonomist Atilla Köksal’dan finansal okuryazarlık, temel ekonomi, yatırım ve para üzerine bir başyapıt. Günlük hayatta yapılan hatalardan somut örnekleri de içeren keyifle, sıkılmadan okunacak bir eser.

Kitap notlarım;

 

  • Ne yaparsan yap daima pişman öleceksin, belki yaptıklarından, belki de yapmadıklarından. DOSTOYEVSKİ
  • Eğer herkes varlığını yüz dolarlık banknotlara çevirip üzerine otursa, dünyadaki insanların çoğu yerde oturuyor olurdu. Gelişmiş bir ülkede yaşayan orta halli birisi sandalye yüksekliğinde bir yerde, dünyanın en zengin iki adamı ise uzayda oturuyor olurdu.
  • Bileşik faiz dünyanın sekizinci harikasıdır. Onu anlayan kazanır, anlamayan ise bedelini öder.
  • Küçük masraflara dikkat edin, ufacık bir sızıntı koca gemiyi batırır.

  • Bir finansal planınız olsun ve bu plana sadık kalın. Göreceksiniz ki çok başarılı olacaksınız. Çok kişinin planı yoktur. Bu nedenle insanların çoğundan daha varlıklı olmak hiç de zor değildir.
  • Yatırımlarda başarı ve başarısızlık arasındaki fark hangi hisseyi ya da hangi gayrimenkulü aldığın değildir, varlık dağılımındır.
  • Hiç kimse finansal piyasaları istikrarlı olarak sürekli doğru tahmin edemez.
  • Zihinsel muhasebe yanılgısı zaman zaman yanlış kararlar vermemize neden olsa da her zaman olumsuz sonuçlar doğurmaz hatta bazı durumlarda faydalı bile olabilir.
  • Varlık dağılımı her bireyin ihtiyacına, risk tolerans seviyesine, gelecek ile ilgili planlarına, yaş grubuna ve bunlar gibi birçok değişkene göre şekillenir.
  • Yastık altında bulunan döviz ve altın yatırımları da yine sisteme duyulan güvensizliğin ve tutuculuğun bir sonucudur. Bazı vatandaşlarımız dini inançları gereği faiz içeren yatırım araçlarına yatırım yapmayı uygun bulmadıkları için birikimlerini yastık altında saklamayı tercih ederler. Dini vecibelere uygun yatırım imkanları sunan katılım bankacılığı sistemimiz maalesef bu birikimlerin sistem içine çekilebilmesi yönünde yeterli mesafe kaydedememiştir.
  • Malımızı olduğundan daha değerli görürüz: Bağlanma Etkisi nedeniyle sahip olduğumuz varlıkların değerlerini belirlemede tarafsız davranamaz, onları piyasa şartlarına göre objektif olarak değerlendiremeyiz. Bu yanılgı özellikle satış kararlarımızı olumsuz etkileyebilir.
  • Unutmayın, en büyük hata “ne yapacağıma bir türlü karar veremiyorum, o zaman plan yapmayı erteleyeyim” demektir. Sorunları ileriye ertelemek onların sadece daha fazla büyümelerine neden olur.
  • Yüksek enflasyon ve krizler ortamının hepimizi derinden etkilediğini; kısa vadeciliği, köşe dönmeciliği körüklediğini ve ahlaki değerlerimizi kökünden zedelediğini düşünüyorum.